Mücadeleci misin ? İsyankar mı ?

İnsanoğlu dünyaya gözlerini ağlayarak açıyor . Hayat boyu da çeşitli üzüntüler sebebiyle gözyaşları akıtıyor , acı çekiyor ve zoruluklarla mücadele etmek zorunda kalıyor . Bazen mücadele edemeyecek kadar güçsüz hissediyoruz . Peki gerçekten bu kadar zayıf mıyız ? Hayattaki tüm olumsuzluklar sadece bizi mi buluyor ? Milyonlarca insan içinde en talihsiz gerçekten de biz miyiz ?

Sokakta yürürken etrafınızdan geçen insanları izler misiniz ? Peki ya sokak hayvanlarını ? Ben izlerim . Sizlere de izlemenizi tavsiye ederim . İyi bir izleyici olursanız eğer , hayatta isyankar olmamak için görebileceğiniz bir çok şey olduğunu keşfedebilirsiniz . Mesela 4 ayağından 1 tanesi eksik bir köpek ile karşılaşırsanız yolda yürürken , sapasağlam 2 ayağınız olduğu için şükrederken bulursunuz kendinizi . Eğer sokakta yürürken kuşların cıvıltısını duyabiliyor , bulutları görebiliyorsanız çok şanslısınız demektir . Hele bir de bunlara sahip olduğunuz için mutlu olabiliyorsanız sizden şanslısı da yoktur bu dünyada .

Ne zaman kendinizi üzgün hissederseniz , nerde yaşadığınızın önemi yok , kendinizi sokağa atın . Belki deniz kenarında yaşıyorsunuzdur sahile inin ya da ormana yakın bir yerdeyseniz doğada yürüyüş yapın . Hiç bir olanağınız yoksa da sokağa çıkın ve yürüyüş yapın . Trafikteki gürültüden şikayetçi olmayın , o sesi duyabildiğiniz için şükredin . Eğer şükürcü değil de şikayetçi olmayı tercih ederseniz bir gün elinizdekilerden de olabilirsiniz unutmayın .

Çevrenizde göremeyen , duyamayan , en kıymetli uzuvlarımız olan el , ayak organlarına sahip olamayan insanlar mutlaka vardır . Onlardan biri siz de olabilirdiniz . O insanlardan daha mı özelsiniz ki onlara verilmeyen nimetler sizlere verilmiş ? Hayır , hiç birimiz bir diğerimizden üstün değiliz . Farklı zorluklarla mücadele ediyoruz sadece . Kimimiz sağlıkla , kimimiz ailemizle , bazılarımız işimizle , bazılarımız kendimizle …

Unutmayın , hepimiz zorluklar yaşıyoruz bu hayatta ve aslında hepimizin  zorluklar karşısında savaşacak kadar gücümüz var . Sadece bir kısmımız bunun farkında ve sorunlarla daha cesur yüzleşiyor , kimimiz de farkında değil ve isyankar olmayı seçiyor . Peki sizce hangimiz daha mutluyuz ? Mücadeleci , savaşçı ruhlu insanlar mı ? İsyankar , bu da benim başıma neden geldi diye ağlayan insanlar mı ? 

Hayatta başına ne gelirse gelsin , hayatındaki olumlu şeylerin değerini bilen insan , mutlu olmayı başarabiliyor . Çünkü hayatta bizim kontrolümüzde olmayan çok fazla şey var ve biz sadece kontrol edebildiklerimize müdahale edebiliyoruz . Bugün ellerim tuttuğu sürece yazabilir , ayaklarım tuttuğu sürece koşabilirim . Gözlerim gördüğü sürece gökyüzünü görebilirim . Bir gün kalbim duracak ve ben buna engel olamayacağım , ben sadece bugün hayattayken elimdekilerin kıymetini bilebilirim . Her gün kuşları görmek , cıvıltılarına eşlik edebilmek için doğaya karışmayı tercih edebilirim . Ve bu nimetlere sahip olduğum için şükretmeyi seçebilirim . Ya da neden daha fazla olanaklara sahip değilim diye elimdekileri görmezden gelip , süresi belli olmayan hayatı kendime zehir de edebilirim . 

Hayat seçimlerden ibaret diyebilir miyiz o halde ? Mutlu olmayı mı seçeceksin , isyankar olup mutsuz olmayı mı ? Neden diğerlerinin sahip olduğu hayata sahip olamıyorum diye ahlanıp vahlanmayı mı seçeceksin , sana verilen hayatın her anının kıymetini bilip hayata sımsıkı tutunmayı mı ?

Hapishaneye mahkum edilmiş bir adamın hapishanedeki sürecini konu edinen bir kitap okumuştum . Adam hapishanede okumak için kitap istemişti gardiyanlardan , gardiyan ise hiç bilmediği bir dile ait sözlük getirmişti mahkuma . Peki mahkum ne yaptı biliyor musunuz ? Hapishanede kaldığı sürede bir dil öğrendi . Dört duvar arasında spor yaptı , havalandırma saatlerinin kıymetini bildi ve gökyüzünü izledi . İsyan etmedi . Hayata tutundu ve hapishaneden çıktığında bilgi birikimini arttırmış bir insan olarak hayatına devam etti . 

Bu yazıyı sürekli hayatını sorgulayan , mutsuz olmak için hep bir bahanesi olan , şükretmeyi bilmeyen , umutsuz insanlar için yazdım . Aslında hepimiz için yazdım . Hepimiz zaman zaman tam da böyle hissediyoruz kendimizi , güçsüz , zayıf , umutsuz … Bu duygulara asla hayatınızda yer vermeyin diyemem ama geldikleri gibi kovalamayı seçmek bizim elimizde .

Hayatta yaşadığımız zorluklarla mücadele etmeli , kaybettiklerimizin yasını tutmalı ve kendimize bir dur noktası koymalıyız . Günlük 3 km yürüyecek güce sahipseniz 4 km yürümek için kendinizi zorlamayın . 3 km yürüyüyüş sizin dur noktanız olsun . Tahammül sınırızı zorlayan şeyler için bir dur noktanız olsun . Mücadele ettiğiniz ama bir türlü başarılı olamadığınız şeyler için bir dur noktanız olsun . Durmayı ve şükretmeyi bilirseniz eğer mutluluğu da seçmiş olursunuz . 

Eğer şimdi kendinizi yorgun ve bitmiş hissediyorsanız bilin ki sizden daha zor hayatları olan insanlar da var . Eğer sokağa çıkacak bile gücünüz yoksa camdan dışarı bakın . Size kendinizi daha iyi hissettirecek bir güzellik görene kadar hayatı gözlemleyin . Eğer yürüyüş yapabilecekseniz yürümeyi tercih edin . Koşmayı seviyorsanız koşun , müzik dinlemek iyi geliyorsa ruhunuza müzik dinleyin ya da bir komedi filmi izleyin . Elinizde ne varsa yaşama tutunmanız için onlara tutunun ve şükredin ! Unutmayın hayat isyankar olmayı seçebileceğimiz kadar uzun değil . 

Sevgiyle kalın …  

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir